26 Mayıs 2011 Perşembe

Kumdan kaleyim..Üflesen düşerim..

Şarkı,kadının sesi,sözleri.Hepsi gerçekten harika..

24 Mayıs 2011 Salı

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!: "“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."

15 Mayıs 2011 Pazar



Aşk'a Mektup...

Hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi yapıyorum.Onun için seni seviyorum.Belki bir daha yapamam.Belki duyamazsın,belki anlamsız gelir sonraları.Ama onun için seviyorum seni..

Yanlış bu biliyorum..

Seni severken onunla olmak.Yanlış değil belki en büyük hata hayatımdaki.Ama biliyorum.Şimdi ben onunla olmazsam sen hiç "benim" olmayacaksın..Yanlış bir zamanda karşıma çıktın o kadar..Ben bu kadar hırçınken,sen bu kadar gururluyken ne kadar uğraşsakta "biz" olamayız..

Çünkü hala eksiğiz.Her zaman aşk yeter her şeye derdim ya..Yanlışmış..

Biraz daha akıllanması gerekiyor kalplerimizin..Gururu bir kenara koymayı öğrenmemiz gerek..Fedakarlığı , düşünceli olmayı öğrenmemiz gerek..

Hep sığındığım liman olurdun..Hırçınlaşıp  ,sinirlenince  sana gelirdim..Usul usul ,ben fark etmeden sakinleştirip beni sarardın sevginle..Sonra kollarında uyuya kalırdım..

Gün ışıyıncaya kadar beklerdin başımda,nefes almadan..Üşümeyeyim diye sarıp sarmalardın beni..O kadife sesinle ara ara şarkılar fısıldardın kulağıma,daha rahat uyuyacağımı bildiğinden oynardın saçlarımla..

Daha çok sığınırdım ya sıcağına..Bilirdim , o  muhteşem gülüşün yine dudaklarına yerleşirdi..

Uykuyla uyanıklık arasında gezindiğim o anlar ömrümün en unutulmaz zamanlarıydı belki de..

Yine bekliyorum gelsin o günler diye..Yine sığınayım kollarına,kalbinin tatlı ezgilerini dinleye dinleye uykuya dalayım..Sonra uyandığımda ilk gördüğüm , gözlerin olsun..O aşık bakışlarında güne başlayayım..En güzel kahvaltım dudaklarından düşen bir kaç masum öpücük olsun..

Ve hiç kıpırdamadan saatlerce kokunla sarmaş dolaş izleyeyim akıp giden hayatı..

Şimdi başkası senin kollarında..Teri terine karışmış,nefesi nefesinde belki..Benim olan kalbin onun başının altında atıyor belki.Belki sen aşkımızı ayaklar altına alıp , onun zehirli dudaklarında unutuyorsun beni..

Ama unutamazsın sevgilim..Çünkü ben hep oradayım..Kalbin de..Sende biliyorsun bunu..

Başkası anlayamaz ki seni ben gibi ! Sevemez ki..Onlar bencil,ben sencil..Aynı senin gibi..Hep derdin ya bana "Ömrüm" diye..Ömrün benken tenin de başkası olsun fark eder mi ? Nefes'in benken , gözlerindeki renk benimken , dudaklarımda hala senin tadın varken başkası tutsun elini sıcaklığın benken fark eder mi sevgilim ?

Yanındayım sevgili..Bir bakış uzağındayım..Kalbindeki o sesteyim sevgili..Hep duyacağın , hep dinleyeceğin o ses benim..
Şimdi gidiyorum..Ama döneceğim..Bir gün yine döneceğim..

Gizli satırlarım yüreğimdeki son nefesi dudaklarına üflüyor şimdi..Ve tükenen mürekkebin göz  yaşı anlatacak sana aşkımı..Okumadığın okuyamadığın binlerce mısranın seni sevmek olduğunu anlayacak..Ve bir damla acının kanıma karışıp içindeki zerre zehirle kalbimi öldürdüğünü fısıldayacak kulağına..

Seni seviyorum sevgilim..
Senin beni sevdiğin gibi...
Delicesine,ölürcesine....

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Ben aşık olamıyorum..!!!



Ben aşık olamıyorum..!!!

Aslında aşka aşık bir insanım..Hani derler ya aşk için yaratılmış diye..Tam da öyle biriyim aslında..

Severken öyle seviyorum ki..Belli bir zamana kadar gram sorun çıkmıyor ilişki de..Ama o belli zaman gelince iş çığırından çıkıyor..

Aile hayatında içe kapanık biri olsam da bu aile dışında fazlasıyla değişiyor..Sanki başka biri oluyorum..Tam manasıyla sınırsız bir insan oluyorum..Her şey uçlarda yaşanıyor..Kıskançlık mutluluk üzüntü sinir vs.vs.

Ama bir huyum var ki gülmeden duramıyorum..Üzüntüden gebersem de gülebiliyorum..Ve bu gerçekten elimde değil..Elimde olmamakla beraber etrafımdakilerin bu davranışım hakkında düşündükleri de umurumda değil..

Bir arkadaşım her cümlenin sonuna koyduğum gülücüğe sinir olmuş..Manyak mısın ? Neden gülüyorsun ota boka dedi..Bende hayatta ağlamaya değer bir şey var mı dedim?

Yok kardeşim yok işte..Olsa bile yok..

Biliyorum kendimi..Bir kere başlasam yirmi yıl ağlamaya yetecek kadar göz yaşı var içimde..Tamam abarttım belki yirmi yıl sürmez ama bir iki gün boyunca ağlayabilirim..Ciddiyim daha önce başıma geldi çünkü..Sonra da bir daha ağlayamadım zaten..En sevdiğim insanın cenazesinde bile ağlayamadım..

Her neyse aşk diyorduk..

Şu son bir buçuk iki ay içinde üç sevgili geldi geçti hayatımdan..Gerçekten de öyle oldu..Geldi ve geçtiler..Hiç biri ay bir iki dakika durup kalbinde soluklanayım demedi..Aslında demeye kalkan oldu ama nedendir bilinmez lafı ağzına tıktım..

Bu üç şahıstan ilki ile sadece iki hafta kadar çıkabildim.."Ela gözlü" şahıs (ad kullanmak huyum değil ondan takma ad kullanıyorum) biz çıkmaya başlamadan önce tam benim tipimde biri idi aslında..İltifat etmeyi, beni gerçekten gülümsete bilmeyi , kitap okumayı seviyordu..Ama nedenini anlamadığım bir bozukluk vardı şahısta..Çıkmaya başladık..Sonradan niyetinin sadece oynaşmak olduğu ve bu yüzden ilişkimizi herkesten sakladığı anlaşıldı..Ve ilişkiye o an nokta koyuldu tarafımdan...

İkinci şahıs "Devrimci" ise..Son zamanlarda hayatıma giren nadir türden insanlardandı..Amacı kendini değil beni mutlu etmekti..Neredeyse hayatımda kimsenin yapmadığını yapıp beni kendinden daha önemli görmüştü..Ben üzülmeyeyim diye susmuştu..Ben üzülmeyeyim diye yapmıştı bir çok şeyi..En güzel geçirdiğim günlerdi..Tabi mesela gitmeye gelince..Daha ilişkimizin en başından biliyordu benim gelecek sene yurt dışına gideceğimi..Bir anda bunu sorun etmediğini söylediği halde saçma sapan işler yapmaya..Paylaştığım şarkılardan kendince anlamlar çıkarmaya..Gece yolcularının unut beni şarkısını severim hatta bayılırım..Facebook'ta paylaştıktan bir kaç dakika sonra altına yorum geldi.."Benim söylediğimi düşünürsek tam bize göre bir şarkı " diye..

Sonra bende seninle geleceğim lafları başladı..Oysaki ben daha en başından bunun olmayacağını söylemiştim..Ben giderken yanımda gelecek tek kişi şerafettin..Kendileri ilk oyuncağım olmakla birlikte maymun cinsindendir..

İlişkimiz bir anda anlamadığım bir boyuta taşındı..Bir anda ailesinden biriyle tanıştım..Kişi manevi annesiydi..Bu bizim için önemli bir adımdı..Tabi onun gözünde..Bir kaç gün geçti bütün arkadaşlarımızın dilinde Ada ve Devrimci İtalya'ya gidip evlenecekler lafları gezinmeye başladı..Baktım yok olmayacak bu iş..Ona da bir nokta koyuldu tarafımdan...Onunla ilişkimizde yaklaşık bir ay sürdü.

Ve son şahıs bay tanımsız..Evet adı tanımsız çünkü hala anlayabilmiş değilim nasıl hisleri olduğunu..Kendisi lise birden arkadaşım olmakla birlikte ilk lise hevesimdir..Heves diyorum çünkü yirmi kız arasından onun ilgilendiği tek kişi bendim bu da gurumu okşamakla birlikte ona karşı arkadaşlıktan başka duygular beslememe sebep olmuştu..Yaklaşık bir ay önce sevgili olma kararı aldık ve olduk..Zaten çevremizden de beklenen bir şeydi..Son altı yedi aydır fazlasıyla yakındık.Hatta bu süre içinde defalarca "siz birlikte misiniz?" diye soran sayısız arkadaşımız oldu..Tabi biz "asla olmaz öyle şey biz yakın arkadaşız" diyerek geri çevirdik hepsini..Demek ki asla asla dememek gerekiyormuş..

İlk üç hafta her şey mükemmeldi..Zaten birbirimizi fazlasıyla iyi tanıdığımız ve yakın arkadaş olduğumuz için her şey normal devam ediyordu..Değişen tek şey aşkım bebeğim kelimeleri kullanılmaya başlandı..aslında sadece aşkım ve sevgilim kelimeleri eklendi hayatımıza zaten diğer her türlü hitabı kullanıyorduk birbirimize..(Evet fazla vıcık vıcıktık  )

Sonra bir anda ne olduysa bozuldu her şey..Şuanda ciddi anlamda ne oldu da ayrıldık bilmiyorum..Sadece bir hafta da her şey değişti ve bitti..

Ama diğer iki şahısta olan bunda olmadı..Bildiğin depresife bağladım..Kulağımdan o kulaklık hiç çıkmadı..Sürekli bunalım şarkılar dinlendi..Damar yazılar yazıldı facebook duvarına..Sonra bir gün "Değmesin ellerimiz"adındaki şarkıyı dinledim..Yeni gruplardan model söylüyor tavsiyemdir dinleyin link en altta var ..O akşam tekrar çıkmaya başladık.Çünkü havadan nem kapan ruh halim şarkıdan aşk kapmıştı..Ertesi sabah ben şarkının etkisinden çıkınca tekrar ayrıldık..O ilişkiye de virgüllü nokta(*) konuldu tarafımdan..

Ama yine hayatımdaydı..Yakın arkadaş ayaklarına devam ediyordu..Ama o ediyordu benim öyle bir niyetim yoktu çünkü her an ona geri dönebilirdim ( ki hala da dönebilirim )

Yakın dört kız arkadaşım onunla hala konuşmaya devam etmeme tepkililer..Aslında kendi içimde bende tepkiliyim..Çünkü biliyorum başlasak yeniden iki üç gün geçmeyecek yine ayrılacağız..

Ama yine de gelse "sana aşığım dön bana,terk etme beni " dese,dönerim..

Yine de şu var ki..Ben ona aşık değilim..Diğer iki şahısa da aşık değilim..Çünkü aşık olma özürüm var..Hemde ciddi anlamda..
İlk görüşte aşka inanmadım..İnanmam da..Anca başıma gelirse..Onun da geleceği yok herhalde..İlk başta diyorum tamam ben aşık olurum buna..Ama ilişki ilerleyip meyve olgunlaşmaya başlayınca hop ben geriye kaçıyorum.Bağlanmaya gelince yapamıyorum..Kimse için "aşkından ölüyorum" diyemiyorum ya da seni seviyorum demek için ilk onu bekliyorum..O demeden ben diyemiyorum "seni seviyorum , aşık olmak istiyorum" diye..

Öyle işte..

Aşık olmak isteyip de olamayan bir ben mi varım merak ediyorum..

---


*dönmek istiyorum ama dönmem tarzı ilişki bitirme (kendimce)

8 Mayıs 2011 Pazar

Uyuşturucu eşittir yalnızlık



Çoğunuz duymuşsunuzdur bazı dizi forumlarında açılan hikayeler başlığını..En iyi senaristlere taş çıkaran sanal yazarların olduğu sitelerden birinde yazıyorum bende..Hikayenin son bölümünde uyuşturucu bağımlısı olan bir karakter ve onu asla yalnız bırakmayan arkadaşı vardı..
Bir okuyucum Mine adlı kızın uyuşturucu bağımlısı olan arkadaşını yalnız bırakmamasını yanlış bulmuş..Sebep mi ? Uyuşturucu kullanan insanlar zayıftır ve eninde sonunda birilerine zarar verirler..
Tabi ki her insanın düşüncesi fikri ayrıdır ve buna asla karşı çıkamam.Ama bilmesini isterim ki Uyuşturucu kullanan insanlardan kaçarsan onları yalnız bırakırsan onları ölüme itersin..
Ne yazık ki çoğu toplumlarca bu anlaşılmıyor ve uyuşturucu kullanan insanlara sanki birer mikropmuş gibi , bu dünya da yaşamaya hakkı yokmuş gibi davranılıyor...
Bu yüzden onlar ölüme gidiyor..Ve bu yüzden çoğu tedavi olamıyor..
Düşünsene kendi ailen dahil herkes seni yalnız bırakıyor..Neden ? Uyuşturucu kullanıyorsun..O zaman içki içenleri , sigara içenleri de yalnız bırakalım..
Sonuçta oda öldürüp zarar veriyor..Ama kimse bunu yapmıyor değil mi ? İçki içmek bir eğlence sigara içmekse gereklilik..
Kimse annesini babasını ya da arkadaşını veya çocuğunu sigara içtiği için yalnız bırakmıyor..Hayatından silmiyor..
Uyuşturucudan farkı ne bunun ? Şekli..Belki kokusu ya da tadı..
Şimdi diyorsunuzdur ah başladı ah kam kesmeye..Bunlardan bana ne diyorsunuzdur belki de..Hayatınızda hiç uyuşturucu bağımlısı olan biriyle karşılaştınız mı bilmiyorum..
Ama ben karşılaştım..Ve bir kaç sene sonra da hem mesleğim gereği hemde çoğu insanın yaptığı bu kaçışın Yanlış olduğunu göstermek adına onları tedavi edeceğim...Tek kişinin yapmasıyla düzelecek mi bu Yanlış düşünce..tabi ki hayır..Ama hiç değilse bir Ya da iki Ya da daha fazla bağımlı hayata dönecek..
Okurum demiş elbet zarar veriyorlar diye..Sizde onlardan kaçarak ona zarar vermiyor musunuz ?
Ve aynı okur “ uyuşturucu kullanmaktan vazgeçmeyi beceremiyorsa" demiş
Siz nefes almaktan vazgeçebildiğiniz gün bir bağımlıda pat diye bir anda bırakır uyuşturucuyu..
O kadar kolay değil bu maddeyi bırakmak..O kadar zor ve acı dolu ki.. O kriz anında yaşananlar.. Tamamen kendinden geçiyorsun..Ve çoğu zaman bu kriz anını atlatamıyorlar..
O yüzden vazgeçmeyi becerememek gibi bir tabir kesinlikle yanlış...
Olaylara gerçekçi bakmak gerekirse bu böyle demiş okurum..Uyuşturucu kullananlarla bir arada kalınmamalı....Lütfen alınmayın ama böyle düşünenlerin yaptığı gerçekçilik değil kolaycılık..Bırak ve git..Nasılsa zarar görecek ben değilim düşüncesi..Ama bu yüzden kesinlikle kimseyi suçlayamam çünkü genel olarak tüm toplumlar böyle yapıyor...
Biraz fazla konuştum sanırım..Ama elimde değil..uyuşturucu kullanmakla hayatının hatasını yapıyor olabilirler..Ama unutmamak gerekir ki onları uyuşturucu kullanmaya iten bir dolu senin benim ya da bir başkasının tahmin edemeyeceği sebepler var..



Kalabalık içinde yalnızlık

Bazen çok mu yalnızım diyorum.. Etrafıma bakınıyorum.. Ne çok insan var.. Kalabalık.. Öyle kalabalık ki şaşıyorum.. Bu kalabalıkta insan nasıl yalnız hissedebiliyor ki..


Sizi bilmem.. Yani bu kalabalık içinde yalnız hissediyor musunuz bilmem.. Ama ben hissediyorum.. Hatta bazen o kadar yoğunlaşıyor ki bu his delireceğimi hissediyorum..


Sokağa çıkıyorum.. Yürüyorum.. Her adımda yalnızlığa inat birileriyle olan insanlar görüyorum.. Başımı kaldırıp gök yüzüne bakıyorum.. Belki rahatlarım diye.. Orada da kuşlar var.. Birlikte uçuyorlar, kanat çırpıyorlar..


Evime dönüyorum.. O zaman daha da kötü.. Kimse yok.. Ne bir ses ne bir nefes..


Şebnem Ferah'ın şarkısında söylediği gibi..


"Biriyle fena halde konusmaya ihtiyacim var


Biriyle fena halde dertlesmeye


Evimde ne sicak bir tabak yemegim var


Ne de televizyonun sesinden başka ses.."


O değil de,


Garip değil mi bunca kalabalık arasında bu kadar yalnız hissetmek.. Sebep ne? Merve'nin Hande'si, Tuğçe'nin Emre'si, Serap'ın Büşra'sı var diye mi bütün bu yalnızlık tantanası.. Benim kimsen yok diye mi?


O değil de,


Madem herkesin yanında bir dostu, bir sevgilisi belki ağabeyi var da benim niye yok?


Kötülüğümden mi?


Sevgimin bolluğundan mı yoksa.. Kimseye veremediğim o sevgi..


Ya da bunların hepsi benim hüsnü kuruntum mu?