3 Haziran 2014 Salı

Mabel'e Mektuplar (6)

Konuşasım gelmiyor.
Susunca boğuluyorum.

Niye böyle oluyor Mabel? Günlerce sanki hiçbir şey yokmuş gibi gülüyorum. Sonra bir sabah uyanıyorum, ölmüşüm. Bir kaç saatlik uyku da neler oluyor? Ben ki bütün dünyaya güvenip gözlerimi kapatıyorum, dünya arkamdan ne işler karıştırıyor da böyle oluyor?

Sorular da bitmiyor mutsuzluklar da. Yalan söylemeyi unutmuşum, başkalarını bırak kendimi dahi kandıramıyorum. Eskiden nasıl oynuyordum mutluluk oyununu? Bütün gücümü içip bitirmişim sanki, adım atacak halim yok. Ne kaçabiliyorum ne kalabiliyorum. Öylece , dışarıdan biriymiş gibi, seyirciyim kendi hayatıma. Bir şeyler olup bitiyor. Hiçbiri benim isteğimle gerçekleşmiyor.

Bir çığlık bassam da hepsi bitse. Mümkün mü? Değil tabi. Demiştim ya Mabel'imi buldum diye sana çok çok zaman önce. O zamanlar sana tekrar yazacağımı hiç düşünmemiştim. Şimdi garip geliyor, belki de iğrenç.

Huzurum kaçık mabel. Kaçtığı yerden gidip getirebilir misin onu bana?

Gideyim ben mabel.
gelirim sonra.
gelmeyebilirim de.
boş ver ya.

Hiç yorum yok: