2 Eylül 2011 Cuma

ben küçüktüm..

Kıymetli torun olmak güzel şey olsa gerek..
Ortanca kuzenime bakıyorum da , ara sıra onu kıskandığımı hissediyorum..Koskoca eşek olmuşsun on iki yaşında çocuğu mu kıskanıyorsun demeyin..Gerçekten kıskanıyorum..
Ama bu kıskanışım bay gizemi ya da bayan kontrolü kıskanışıma benzemiyor..Çünkü bay gizemi kıskanan ona aşık sevgilisi,bayan kontrolü kıskanansa onun biricik baş belası..Ama kuzenimi içimdeki o küçük kız kıskanıyor...
Çok iyi hatırlıyorum o günü..Yine bir yaz tatiliydi ve biz her sene olduğu gibi tatilin bir kısmını geçirmek için Bursa'ya dedemlerin evine gelmiştik..Ananem yine o bayıldığım sütlaçlarından yapmıştı.. Dokuz yaşında falandım heralde..Ya da biraz daha küçüktüm..Ama daha büyük değildim eminim..Üzerimde ablamın yavruazı elbisesi vardı..Nasıl da yalvarmıştım anneme "Ne olur diyeyim" diye..
Cadde üzerinde iki katlı bir evdi ananemlerin ki..Evin alt katında yine dedemlerin olan üç dört tane dükkan vardı..Dedem ön taraftaki küçük dükkanın önünde oturup sigara içiyordu..Şimdiki zamana göre daha gençti..Saçları bu kadar beyaz değildi..
Biz kuzenlerimle arka taraftaki dükkanlara girip çıkıyorduk..Oradaki amcalarla oynuyorduk..Mavi kapılı dükkanın önünde boyum kadar bir kum yığını vardı..Onları ıslatıp kumsaldaymışız gibi kuleler yapmıştık küçük ellerimizle..
Dedemin sesini duydum sonra..Beni çağırıyordu..Koştum..Ayağımda beyaz açık ayakkabılarım vardı..Yine çorap giymeden kaçmıştım evden..O zaman da sevmiyordum çorapları..Koştuğum yer taşlarla kaplıydı..Ayakkabımdan içeri giren taşları hatırlıyorum..Annem yine kızacaktı ayaklarımı kirlettiğim için..
Dedemin yanına gittim..Benden bir şey istedi ama anlamadım..Anne tarafım karadenizli..Küçükken dedemin ne dediğini koyu karadeniz şivesi yüzünden anlamazdım..Yine anlamamıştım.Eve çıkıp küllük getirme mi istemiş..Bense gittim su getirdim..Ne yapabilirim..Anlamamıştım..O zamanlar hepimiz dedemden korkardık..Sinirli insandı..Hala da öyle ya neyse..
Bende yaz günü su istiyor heralde diye düşündüm..Belki de o anda bende susadığımdandır..Koşarak çıktım eve..Ananemden bir bardak su istedim..Yere dökmemek için küçük adımlarımın her birini dikkatlice attım..Aşağıya indiğim de dedeme uzattım bardağı..Ne olduğunu anlamadım.Dedem önce bağırdı..Ne dediğini yine anlamamıştım.Sonra kocaman eliyle yanağıma şiddetli bir tokat attı..Derler ya dün gibi hissediyorum diye..Aynen öyle.Acısı hala ara sıra yanağımı sızlatır..
Alt tarafı küllük yerine su getirmiştim..Küçüktüm ve konuşması anlamıyordum..Ne olurdu suyu içse ya da kenara koysa..Merak ediyorum çok mu bir şey kaybederdi.En fazla bir dakikası kaybolurdu..Ama o zamanlar en küçük torunu olan o kızı üzmezdi..Hayatımda ilk kez birinden tokat yemiştim..Belki de o yüzden unutamıyorum o günün acısını..O yüzden geçmiyor yanağımdaki sızı belki de kalbimdeki..
Ve bugün ! En kıymetli torun olan küçük dayımın oğlu dedemlere misafir gelmiş bir çocuğu alarak aşağıya inmiş..Yine aynı evdeyiz..Araba her zaman ki gibi kapının önünde duruyor..Anahtarları ise o küçük dükkandaki çekmecede..Kimseye çaktırmadan almış arabanın anahtarını kıymetli torun..Az çok biliyor arabanın nasıl çalıştırılacağını..Erkek sonuçta..Bir de kıymetli torun olunca..Neyse arabaya binip anahtarı takmış..Kontağı da çevirmiş..
Ama herkes o sıralarda evde yemek yediğinden duyan olmamış..Bir tek iki dayım aşağıdaymış..Onlar da işleriyle meşgulmüş.
Evin olduğu cadde fazlasıyla işlektir..Bursa'nın ana caddelerinden.Araba hiç eksik olmazdı..Ana cadde olduğundan hızları da fazla olurdu..Kıymetli torun basmış gaza..Direksiyonu da çevirmiş..Araba pat diye yolun ortasına fırlamış..Allah yüzlerine gülmüş..Bir tek araba yokmuş yolda.Olayı fark eden dayım koşmuş indirmiş ikisini arabadan..Tekrar eski yerine çekmiş sonra.
Küçük dayım korkmuş tek oğluna bir şey olacak diye..O korkuyla kızmış çocuğa..Şans ya dedem de o sırada aşağıya inmiş..Dayılarımın kıymetli toruna kızdığını duyunca köpürmüş tabi..
İşin içine sırayla annem,yengem en büyük torun olan abim (kuzenim) de girmiş..Dedem hepsine sırayla fırça çekti.."Nasıl kızarsınız benim torunuma ! " diye..
Söylesene dede senin acımadan vurduğun o küçük kız senin torunun değil miydi ? Sen şımarık diye sevmez miydin onu ?
Düşünüyorum haklı bir yön bulmaya çalışıyorum ama olmuyor..Onlar arabadayken yoldan başka bir araba geçiyor olabilirdi..Onlara çarpıp,ölmelerine neden olabilirdi..Ufacık çocuklar saçma bir iş yüzünden ölebilirdi..Diyeceksiniz belki deden de korktuğu için koruyordur torununu diye..
Ama hiç te öyleye benzemiyor..Az önce anneme vaaz çekiyordu.."Niye kızıyorsunuz torunuma ! Erkektir yapar ! " diye..Korkmuş mu sizce ? Evet bence de korkmuş =)
Ne diyeyim ki sana dede..Senin o kıymetli torunun yüzünden sana emanet bir çocuk canından olabilirdi..Merak ediyorum -Allah Korusun tabi- o çocuğa bir şey olsaydı anne babasına da "Erkektir yapar " mı diyecektin ?
Peki ya ben dede ?
Haksız olduğu halde koruduğun o torununun ki canda benim ki ne ? İyi hatırlıyorum o gün dedem bana vurduğunda tek damla düşmemişti gözümden..Eve çıkıp,yalnız kalana kadar hiç ağlamadım..Ama kıymetli torun hatalı olduğu halde kendini paralayarak ağlıyor..Hemde anne babasına lanetler yağdırıp,boyundan çok büyük laflar ederek..
Sırf küllük yerine su getirdim diye bana tokat atmıştın be dede ! Kıymetli torunun şimdi ki yaşından en az iki-üç yaş küçüktüm ben ! Küçüktüm yahu ! Senin bacağın kadar bile değil ki boyum..Ama ellerin kocamandı dede..Öyle yakmıştın ki canımı o gün..Şimdi bile hissediyorum o acıyı yanağımda..
Şimdi ağırıma gidiyor dede..O yaptığı şey yüzünden ölebilirdi ve başka bir çocuğu öldürebilirdi ! Ama onu koruyorsun dede ! Ben sana sadece su getirmiştim..O bir bardak su kimseye zarar vermezdi..Alt tarafı suydu çünkü !
Belki abartıyorsun,saçmalama diyenleriniz olabilir aranızda..Ama gerçekten elimde değil..O ufacık bedenimle yaptığım şeyi yapıp ağlamamayı beceremiyorum şimdi..Zırıl zırıl ağlıyorum saatlerdir..
Bay Gizem'in dediği doğrudur belki..Belki de torun kıymetini anlamıştır dedem..O yüzden şimdi kıymetli torunu koruyordur haksız olsa da..
Peki ben ne olacağım dede ! Sana hala küs olan o küçük çocuk ne olacak ?

Hiç yorum yok: