8 Ekim 2012 Pazartesi

Mavi gözlü bir kansere yakalandım Jose. Acı çekerken kemoterapi saatlerinde umutlanabildin mi hiç kanserli hücrelerin sana sarılıp, gülümsemesine...

Korkuyorum. Bütün halkım tedirgin Jose. "Palyaço, mavi gözlü kansere yakalanmış" dedi tanrı. "Ameliyat edelim" dedik. Dedi, "olmaz." Derinlemesine temizlik deterjan reklamlarında olur diye koridorda ağladı palyaço. "Eğer bir Müslümansam kılınması gereken bir namaz gibi benim için o" diye hemşirenin sırtına kazıdı palyaço. Güldü. Biraz da ağladı. Biraz daha yalnız kaldı. "Eğer bir Hristiyansam benim için kutsal üçlünün dördüncüsü odur benim için" diye yazdı kağıda palyaço, eline tutuşturdu bir cesedin ve "sıkılırsak okey çeviririz hem" diye gülümsedi... Yalnızlık tam kalbine kazık çakacaktı ki, "Eğer bir Museviysem, vaadedilmiş topraklardır teni benim için" dedi palyaço, yalnızlık utancından ağladı. "Ağlama" dedi palyaço, "ağlama.." "Eğer bir Darwinistsem, gamlı bir hayvandan bir insana dönüşmemin sebebidir o" diye sırtını sıvazladı köşede pandomim yapan ayrılığın..

Ben çok yalnızdım. Dağların arasındaki bir ova gibi yalnızdım. En derinde yok olmaya yüz tutmuş, adı bilinmeyen, bilinemeyecek olan bir gezegen gibi yalnızdım. Yalnızlık güzeldi, hoştu, yakışıklıydı. Yakışıklıydı bir Nazi subayı gibi, yakışıklıydı bir kadın kadar. Yalnızlık benimle sık sık konuşurdu, eski bir dost gibi, nasihat veren öğretmen gibi, kızan bir anne gibi. Tanrı yalnızdı, Dünya yalnızdı, ben yalnızdım. Ama dünya değildim, tanrı da değildim sadece bendim. Aslında ben de değildim. Ben, çoktan başkaları olmuştu. Bir parça geçmişim, bir parça da geleceğim deyip geçmişime karışmıştı ben. Ve ben her yerdeydim. Her bedende, her ruhta, her kalpte.

Ben güçlüydüm. Gücüme güç katacak başka herhangi bir iletken aramadım. Güçsüz değildim. Sadece bir parça yaralı, birkaç organı eksilmek üzere olan...

Ben sana yalan da söyleyebilirdim, palyaço bu keza ne yapsa yeridir. Ben seni insanlık dışı sevmeye çalıştım, insanları sevmem sahtedir. Ben seni palyaço gibi sevmeye çalıştım, palyaçoları severim. İnsanları korkutur ve eğlendirir.


Kusura bakma Jose, saçmaladım, farkındayım... Hep o ilaçlar yüzünden.

Batuhan Dede

Hiç yorum yok: